Pucca Seven Erkek Allah Belanı Versin!!

Sevgili günlük , aralarına sızdığım pucca severler içindeki erkek sayısının ne denli fazla olduğunu görünce ciddi bir hayal kırıklığı yaşadım.Neden bir erkek herhangi bir kadının ağzını doldura doldura anlattığı eski aşkları , anammm televizyonda gördüm  bana çok koydu tarzı dramını ilgi çekici bulsun.Bu arkadaşların beklentileri nedir acaba ? Diğer kitabında yeni bir "yatmadan önce yüz fırça darbesi" mi beklemektedir bu arkadaşlar. Gerçek şu ki öyle bir kitabı ben de havada karada alırım hiç acımam ne de olsa benim gibi pucca hanımı tasvip etmeyen ezik arkadaşlar hayallerimizi pucca hanım ile süsleyip elizabeth yaparız biz böyleyiz.

Kıskançlık

"Günlük" faaliyete geçtikten sonra aldığım geri bildirimleri çok dikkatli bir şekilde analiz edip ona göre yeni stratejiler geliştirmeyi düşünüyorum.Özellikle Puccacı gençliğin pasif-agresif tavırlı mesajları benim için çok önemli.
Kıskanıyorum!!!!!Evet yazılarının edebi içeriğini , kuvvetli betimlemelerini , her şeye rağmen hala ayakta kalmasını , mücadele etmesini , güzelliğini , her hücresini kıskanıyorum lanet olsun. Neden bu kadar ünlüsün güzelim neden ? :/
Ama bir gün gelecek Pucca benim olacaksın binecem üstüne vurucam da vurucam sen de ben de o gün rahatlayacağız...

" Sorun bende
Ama sonra oturdum düşündüm, her düşündüğüm şeyin sonucu gibi sorun yine bendeydi. Ben yoran bir kadındım. Sorunlu bir hatundum, dengesizdim, ne istediğimi bilmeyen ama her şey avucumda olsun isteyen birisiydim. İlişki de kavga etmediğimiz zaman huzursuz oluyordum. Huzurdan bile sorun çıkartıyordum. Sürekli taktik, oyun peşindeydim. Çünkü o kadar doyumsuz ve güvensizdim ki ancak bunlarla eğleniyordum. Devamlı sana ait değilim alt mesajı vererek, aşkımdan ağlıyordum. Söylediğimle hissettiğim çoğu zaman birbirini tutmuyordu. Bazen kimi sevdiğimi bile bilmiyorum. Bir adamı düşünürken, geçmiştekiyle hayale dalıyordum. Biriyle birlikteyken daha iyisini arıyordum. Sadece sıkıldığım için bile yedekte tuttuklarıma ara gazı veriyorum. Sonra utanmadan sadakat bekliyordum, böyle de biriyken ben neden yalnızım diyorum. Haa bunlar kendime dair özeleştirilerim. “Hiç mi iyi huyun yok, iğrenç karı” dersen, var ama şu an konumuz bu değil. 
Bunların hepsinin suçu; babamın bana ergenlik döneminde okuttuğu Rus Klasikleri. Kızım olursa kesinlikle buluğ çağında Budala’yı okutmayacağım! Tom Amca'nın Kulübesini okusun, büyüyünce hayatı çay partileri içerisinde geçeceğini zannederek İpek Ongun okusun, zaten kendi kitabımı okutamam, annesinin ne derece psikopat olduğunu bilmesine gerek yok. ‘Yavrum annenin kaderi kızına’ gibi, kendisine Anna Karenina’yı örnek alacak. Sonra al başına belayı. Eğer ben de kendimi sürekli Nastasya Filipovna ile özdeştirip devamlı taktik oyun peşinde koşmasaydım şu an 3'üncü çocuğuma hamileydim. "
 
Tüm bunları matah bişeymiş gibi anlatıp ardından farkındalık belirtme gereksinimini doyuran ama hiç de düşündüğü kadar bişe ifade etmeyen aptal bi yazı, tıpkı diğerleri gibi. Bu saçmasapan sorunlu insanın bırak sevilmeyi insan içine çıkarılmaması gerek ama gel gör ki bu çakma Monroe'lar sorunlu olmaya çalışıp bir de bu kadın gibi üstüne koyarak pazarlamaya çalışıyolar bişey sanıp. Nefret etmemek mümkün değil.

PucCca Reis

Ya bu pucca çılgınlığı kendini onun yerine koyma nedir kardeşim yok erik hoşaf olmuş yok travesti yollayalım. Dombili parmakları ojeli müritleri ile kendi dünyasında kolay para kazanmanın yolunu bulmuş erkek sever başarılı kadın. Kalemi kuvvetli yazar. Büyüksün reis büyüksün...............

Sivrisinek İstilası

Anlamsız hareketler ve cahil tavırlar bu yüzeysel tarzınızla birleşince çok ilginizi çekiyor. Tıpkı resmin güzelliğini değil de parlak renkli oluşunu beğenen deney şempanzeleri gibisiniz. Böyle gelip parlak ampule çarpan sivrisinekler gibisiniz hem sesiniz beni inanılmaz rahatsız ediyor hem kanımı emiyorsunuz.

BEN DE VARIM

Ben de modernim , ben de monroe seviyorum , ben de her yere resmini koyuyorum , ben de vintajjjjj seviyorum  , ben de pucca okuyorum , ben de sevgilimden ayrıldım , ben de hem eski sevgilimi özlüyorum hem de yenisini arıyorum , ben de kendime acı çektiriyorum çok tarz olduğunu düşünüyorum. Beni de alın aranıza........

ALIN LAN                       http://vimeo.com/15247292

EylülEkimKasım

Gelişinden nefret ediyorum.Yazın bitişinden kışın gelişinden nefret ediyorum.Yağmur mu yağsam güneş mi açsam kararsızlığından nefret ediyorum. Saat uygulaması değişmesinden nefret ediyorum. Kasvetinden puslu havandan nefret ediyorum. Pucca dan nefret ediyorum onu ne bok yemeye okuyorlar daha çok nefret ediyorum.Koca sevdalısı basit kadın!!!!

UTANIYORUM

Külahıma anlatman daha isabetlı olur. Yalan yanlış kalitesiz muhabbetlerle televizyondaki izlerken utanmak vasıtasıyla acı duyduğum programlar gibi acı duyuyorum yazılarının aptallığıyla. Acıyorum tavşanı kovalayan tazılar gibi o kelime yığını çöplükleri hazımsızca okuyabilen işkembe beyinlere. Sadece utanç. Başka bir his uyandırmıyor bende...

KÜÇÜK AKIL

Sen aklına esenleri o küçük aklına bakmadan yaptıkça ben daha fazla acı çekmemek için düşünmeyi bırakmak zorunda kalıyordum. Ancak benim senin kadar küçük değildi aklım. Sen saçmaladıkça ben anlamı olmayan şeylere isteristemez anlamlar yüklüyordum. Bu muydu diyordum yaşamanı sağlayacak şey! Bu muydu buruşturup fırlatılmayı hakettirecek o muazzam geçmişe...

BU ESKİ SEVGİLİ SAPLANTISI NEDEN

Bekledim aslında hep eski sevgilim bana döner diye neden ?

Çünkü msjlarına cevap veriyordum beni uyutmasına izin veriyordum hergün onu aramak kıyameti kopardığında onu poh pohlayıp alttan almak...O rahattı tabi popüler olan oydu ben sanki kazanmıştım onu kaybetmemek için debeleniyordum adeta.Ama sonra araya mesafe girdi büyükşehir beni değiştirdi dedi seni hep seveceğim ama benim de ihtiyaçlarım var başka adamların bana dokunmasını istiyorum dedi.Bundan sonra kavga gürültü malum zaman hepsinin üzerini örttü.Ben de onun her yerini , her hücresini biliyordum. Ondan hiç sabah msj ı beklemedim tabi ben attım hepsini ama o tek başına mücadele eden kadın figürünü oynamak istedi hep beni de yıllarımızı da tek geceliklere sattı.

Sonra anlıyorsun ki herşey boşmuş istenmediğin zaman bilip geri çekilmek gerekirmiş. Her gün binlerce kez öpsen de her hücresini ezbere bilsen de bitermiş. Bal gibi de bitermiş...